Dubai merkezli Rotana Televizyonu’na konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyası aleyhinde alçakça gelişmeler yaşanıyor. Türkiye ve Suudi Arabistan hedef alınıyor. Irak, Tunus, Suriye, Libya, Pakistan ve Afganistan’da yaşananlar birbirinden ayrı gelişmeler olarak görülemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgedeki son gelişmeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 11 Eylül Yasa Tasarısı’nın Temsilciler Meclisinden geçmesine ilişkin Rotana Televizyonu’na değerlendirmelerde bulundu.
11 Eylül Yasa Tasarısı’nın kabul edilmesinden ötürü üzüntü duyduğunu ve Türkiye’nin dönem başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkiatı (İİT) bünyesinde adım atacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri ve Adalet bakanlarını bu hatanın düzeltilmesi için Suudi Arabistan’ın yanında yer almaları konusunda yönlendirdiğini açıkladı.
“İSLAM DÜNYASI ALEYHİNDE ALÇAKÇA GELİŞMELER YAŞANIYOR”
Suudi Arabistan’la Yasa Tasarısı’nı hukuki açıdan inceleyeceklerini ve gerekli adımları atacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Nayif’in “Türkiye ve Suudi Arabistan hedef alınıyor, bu yüzden birbirimize muhtacız” şeklindeki açıklaması ile ilgili değerlendirme yapmasının istenmesi üzerine şu cevabı verdi: “İslam dünyası aleyhinde alçakça gelişmeler yaşanıyor. Türkiye ve Suudi Arabistan hedef alınıyor. Irak, Tunus, Suriye, Libya, Pakistan ve Afganistan’da yaşananlar birbirinden ayrı gelişmeler olarak görülemez. Tüm tuzak ve planların İslam dünyasına yöneltildiğini görüyoruz. Dolayısıyla İslam dünyası ülkeleri birbiriyle iş birliği ve dayanışma içinde olmalıdır.”
“İSLAM DÜNYASINDA İŞ BİRLİĞİ SAĞLANAMADIĞI SÜRECE ÇOK ŞEY KAYBEDİLECEK”
Suriye’de şu ana kadar 600 bin kişinin, özellikle Halep’te kısa bir süre içinde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğine işaret ederek, İslam dünyasında iş birliği sağlanamadığı sürece çok şey kaybedileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul konusuna da değindi ve “Musul Musulluların, Telafer Telaferlilerindir. Hiç kimsenin buralara gelip girmeye hakkı yok. Musul’un DAEŞ’ten kurtarılmasından sonra da burada sadece Sünni Araplar, Türkmenler ve Sünni Kürtler kalmalıdır” sözlerine yer verdi.
Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak, güvenli bir bölge oluşturulması ve halkın geri dönebilmesi için 5 bin kilometre karelik bir alanın terörden arındırılmasını hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli ılımlı muhaliflerle iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında DAEŞ’ten temizlenen Cerablus’a 30 bin ila 40 bin arasında kişinin geri döndüğünü kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama ile Suriye’de yeniden ateşkesin sağlanması meselesini görüşeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de 600 bin vatandaşını öldüren Beşar Esed’in gitmesi gerektiğini, kalmasının mümkün olmadığını ifade etti.
FETÖ İLE MÜCADELE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorulan bir soru üzerine verdiği cevapta, Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı yürüttükleri mücadelede söz konusu örgüte ‘kanser hücresi’ gibi muamele ettiklerini belirterek, “Örgüt mensuplarını, devletin bekası için kamu kurum ve kuruluşlarından ihraç ediyoruz. Darbe yaparak devleti ele geçirmeyi planlayan bu örgüttür. Mensupları, 15 Temmuz’da aceleyle giriştikleri darbede kendi kendilerini deşifre etti” dedi. “Bu yapıya bağlı kişileri tanıyorduk ancak hain olduklarını bilmiyorduk” İfadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün dini bir cemaat olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, terör örgütü olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki FETÖ üyelerinin tasfiyesinin, Mısır’da askeri darbenin ardından Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyelerine yapılan muameleye benzediği yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: “Mısır’daki durum, Türkiye’den tamamen farklı. Orada Savunma Bakanı, Cumhurbaşkanını devirdi, ardından gerçekçi olmayan göstermelik seçimler yaptı ve bu koltuğa oturdu. Türkiye’de böyle bir durum yok. Vatandaşlara meydanlara çıkmaları çağrısı yaptığımda yüzbinlerce kişi sokaklara döküldü, F-16’lara meydan okudu. Halkımla gurur duyuyorum.”
“MISIR’DAKİ MEVCUT YÖNETİM DARBE YÖNETİMİDİR”
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Mursi döneminde Savunma Bakanı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düşünün bir ülkede Savunma Bakanı geliyor, Cumhurbaşkanını deviriyor. Bu kabul edilemez bir durum. Mısır’daki mevcut yönetim darbe yönetimidir. Demokratik yollardan gelen bir hükümet yok. Mısır’da meşruiyete darbe indirildi. Bu yanlışın düzeltilmesi, demokrasi yolunun açılması şart. Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanı Mursi cezaevinde, birçok yol arkadaşı cezaevinde. Kimisine idam cezası verildi. Bu sorunun çözülmesi gerekli” diye konuştu.
Ankara ile Kahire arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ve tüm darbe karşıtlarının serbest bırakılmasına bağlı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu isimlerin serbest bırakılması durumunda ilişkilerin normalleştirilmesi süreci başlatılabilir” açıklamasında bulundu. Türkiye ile Mısır arasındaki güçlü tarihi bağların olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile ticari ilişkilerin geliştirilmesinin çok faydalı olacağını bildirdi ve ekledi: “Ancak şahsım düzeyinde bir temasın olmasını kabul etmiyorum. Bunu ahlaki bulmuyorum.”
